3 tarafı denizlerle çevrili, içerisinde de çok fazla nehir, göl, akarsu barındıran bir ülke Türkiye. Bu su bolluğu asırlardan bu yana köprü mimarisinde estetiğin doruklarına çıkmış eserlerin inşasına vesile oluyor. Köprü kültürümüzde öylesine yer etmiş ki türkülerden atasözlerine, deyimlerden efsanelere kadar birçok kültürel varlığın içinde köprü figürü yer alıyor. Kimi zaman azgın ırmakları aşmak için bir yoldaş, kimi zaman aşıkların buluşma noktaları, kimi zaman da gelin alaylarının güzergahı olmuş köprüler. Fethedilen bölgelere ilk yapılan mimari eserlerden olması köprüyü yol aşma amacının ötesine taşıyor. Köprüler asırlardır farklı topraklara, coğrafyalara, hatta kıtalara kültürümüzü aktarıyor. Bizim için bu denli öneme sahip yapılardan ülkemiz sınırları içerisinde bulunan en nadide örneklerini sizler için derledik.
Çifte Köprü, Artvin
Doğu Karadeniz’in yokuşları, yamaçları köprülerin varlığını zorunlu kılıyor. Bu yamaç ve yokuşlardan dolayı bölge insanı adına varagel dedikleri teleferiğe benzer bir sistem geliştirse de bu sistem yetersiz kaldığında imdada köprüler koşuyor. Doğu Karadeniz’in tarihi ve efsanevi güzellikteki Çifte Köprü de bu köprülerden. Çifte Köprü denmesinin nedeni biri Kamilet diğeri Soğuksu deresinin üzerinde bulunan iki ayrı kemerli köprü olmasından kaynaklanıyor. Bu iki köprü bugün tek bir isimle Çifte Köprü olarak adlandırılıyor. Resmiyette yapılış tarihi 1800’lü yıllar olarak görünse de köprünün 650-700 yıllık bir geçmişi olduğu söyleniyor. İnce mühendislik ve mimari hesaplarla inşa edilen köprünün taşları kireç ve yumurta akı karışımıyla birbirine tutturulmuş. Mençuna Şelalesi yakınlarında yer alan köprü tarihte Kafkasya’ya asker sevkiyatı amacıyla da kullanılmış. Göz kamaştıran Çifte Köprü ve diğer Artvin mimarileriyle tatilinizi unutulmaz kılmak isterseniz, şimdiden Artvin otelleri sayfasına göz gezdirmenizi öneriyoruz.
Uzunköprü, Edirne
Osmanlı’nın Trakya’da yerleştiği ilk bölgelerden olan Ergene Ovası’nda yer alan köprü sınırları içerisinde bulunduğu ilçeye de adını vermiş. Ergene Nehri üzerinde bulunan köprü 174 kemeriyle kimi kaynaklara gör dünyanın en uzun taş köprüsü olmaz özelliğine sahip. Tarihte Osmanlı Devleti’nin Avrupa’ya geçişi için en önemli noktalardan olan Taşköprü 2. Murat döneminde yapılmış. Mimarı Muslihiddin olan köprünün inşası 1443 yılında tamamlanmış ve kayıtlara göre bu inşa 18 yıl sürmüş. 1392 metre boyunda, 5,5 metre eninde olan köprünün kemerlerinin kimi sivri kimi ise yay formunda. Köprünün yapımında kesme taş kullanılmış. Üzerinde bulunan 2 kitabeden biri işgal dönemlerinde Yunanlılar tarafından tahrip edilmiş. Diğeri ise köprünün onarımı sırasında ilçede bulunan Belediye Parkı Çeşmesi’ne konulmuş. Edirne otelleri arasından seçiminizi şimdiden yaparak erken rezervasyon fırsatlarından faydalanabilir ve böylece daha ekonomik bir tatil planlayabilirsiniz.
Büyükçekmece Köprüsü, İstanbul
Bugün sadece yaya trafiğine açık olan köprünün inşasına Kanuni Zigetvar seferine çıkarken başlanmış fakat II. Selim zamanında tamamlanabilmiş. Mimari olarak çok farklı bir çizgide yer alan köprünün mimarı ise alanında bir deha olan Mimar Sinan. Dört ayrı köprünün bir araya getirilmesi ile oluşturulan köprü 500 yıla yakın bir süredir ayakta duruyor. Köprünün boyu 635, eni 7 metre genişliğinde. Köprü 1972, 1989 ve 2010 yıllarında olmak üzere 3 kez onarıldı. Köprüyü ilginç kılan bir diğer özelliği kitabeli balkonları. Dönemin hattatlarının eserlerinin yer aldığı bu balkonlarda birçok kitabe yer alıyor. Ünlü hattat Derviş Mehmet’in kitabesindeki manzum ise Şair Hüdai’ye ait. Bu kitabenin solunda ise Mimar Sinan’ın “Abdullah oğlu Yusuf” şeklindeki imzası bulunuyor.
Bayramören Köprüsü, Çankırı
Melan Çayı üzerinde ve 250 yaşında olan bu ahşap köprü demir ve betona alışık bizler için farklı bir atmosferin kapılarını aralıyor. Yalnızca insan ve hayvanların kullanımına açık olan köprünün ayakları kesme taş temeller üzerine konumlandırılmış. Soğuk havalarda buz tutma tehlikesine karşın üzeri tuğladan bir çatıyla korumaya alınmış. 50 metre boyunda, 3.40 metre eninde olan köprü Türkiye’nin en uzun ahşap köprülerinden olma özelliğine sahip. Restore edilmesinden bu yana yamaç paraşütü gibi spor dallarına ev sahipliği yapıyor. Her yıl Ağustos ayında “Bayramören Tarihi Köprü Tanıtma ve Kaynaşma Şöleni” adı altında ilçenin yamaç paraşütüne elverişli doğası sayesinde Türkiye Yamaç Paraşütü Şampiyonası yapılıyor.
Irgandi Köprüsü, Bursa
Dünyadaki 4 çarşılı köprüden biri olan Irgandi Köprüsü 1442’de inşa edilmiş. Kemer üzerinde 30 dükkân, mescit ve ahırla dünyanın da Türkiye’nin de en güzel köprüleri arasında olmayı hak ediyor. Zamanının önemli ticaret ve sanat merkezlerinden olan köprü birçok seyyah ve tacirin de uğrak noktaları arasındaymış. Gökdere üzerinde yer alan Irgandi Köprüsü Yeşil, Yıldırım ve Emir Sultan arasında ve bu ilçeleri birbirine bağlıyor. 2004’te restore edilen yapı bugün önemli bir turistik nokta olarak hizmet veriyor. Bursa’ya özgü birçok geleneksel ürünün sergilendiği çarşıları ile Bursa’ya gelenlerin uğramadan geçmediği mekanlardan. Köprünün adı “kımıldamak” manasına geliyor. Sarı rengin üzerine geçmiş gri kemerleriyle köprü yıllara meydan okurcasına dimdik ayakta. Bursa otelleri arasından Irgandi Köprüsü’ne en yakın tesisi seçerek tatiliniz boyunca her gün bu görkemli köprü manzarasına uyanabilirsiniz.
Malabadi Köprüsü, Diyarbakır
Malabadi Köprüsü’nün en bilinen özelliği kemerlerinin genişliği. Hatta bu genişliği tabir etmek için Ayasofya’nın kubbesinin kemerin altına sığabileceği söyleniyor. Artuklular’ın bölgeye bıraktığı en değerli miraslardan olan Malabadi Köprüsü 1147 yılında Artuklu hükümdarı tarafından yaptırılmış. Batman Çayı üzerinde yer alan köprünün boyu 160 eni ise 7 metre. Köprünün iki tarafında da kervanlar ve nöbetçilerin konaklayabilmesi için iki oda yer alıyor. Evliya Çelebi Seyehatnamesi’nde Malabadi Köprüsü için “Anadolu’da inşa edilen köprülerin en üstünü” demiş. 1930 ve 1956 yıllarında onarılan köprü bugün araç trafiğine kapalı.
Belkıs Köprüsü, Antalya
Bulunduğu çevrede Köprüçay olarak da adlandırılan Belkıs Köprüsü’nün Milattan Sonra 4. yüzyılda Romalılar tarafından inşa edildiği tahmin ediliyor. Değişik ebatlarda yedi kemere sahip olan köprünün yapıldığı yıllarda altından büyük gemilerin geçtiği rivayet ediliyor. Bugün ise köprünün altından ancak küçük balıkçı tekneleri geçebiliyor. Yapıldığı dönemden bu yana bu topraklarda varlığını sürdüren köprü tarihimiz açısından da oldukça değerli. Tarihte Alaaddin Keykubat döneminde onarılan köprü 1999 ve 2004 yılları arasında restore edildi.
Çobandede Köprüsü, Erzurum
Altından Aras Nehri akan bu 7 kemeri köprü İlhanlı vezirlerinden Emir Çoban Salduz tarafından yaptırılmış. İnşası 1297 yılında tamamlanan köprü İran sınırı güzergahında yer alıyor. 130 metre boyunda olan köprünün yapımında kullanılan farklı renklerdeki taşlar ve İlhanlı mimarisine has geometrik süslemelerle estetik bir duruşa sahip. Köprüye ait olan üç kitabe bugün tahrip olduklarından dolayı okunamıyor. Köprünün Çobandede adının bölgede bulunan Çoban Abdal’dan geldiği söyleniyor. Yapıldığından bugüne tarihte her zaman önem ve değerini koruyan köprü bugün de çok büyük bir tarihi miras olarak önemini korumaya devam ediyor.
Taşköprü, Adana
Seyhan Nehri üzerinde konumlanmış köprü Roma İmparatoru Hadrianus zamanında yaptırılmış. Köprü 310 metre boyunda ve 11,5 metre eninde. Köprüde bulunan Latince kitabe bugün Adana Arkeoloji müzesinde. Tarihte doğal afet, savaş gibi etmenlerden dolayı çok defa tadilat gören köprü 21 kemerli inşa edilmiş fakat bugün 14 kemeri bulunuyor. Kaybolan kemer gözlerinin ise ıslah çalışmaları nedeniyle toprak altında olduğu söyleniyor. Yerel halk köprüye Seyhan Köprüsü de diyor. Tarihte Akdeniz’deki ticaret gemilerinin Seyhan yakınlarına kadar gelebildiği söyleniyor. Fakat bugün Adana’nın kavurucu sıcaklığı dolayısıyla yaz aylarında Seyhan Nehri tamamen kuruyor ve köprü yalnızca geçit görevi görüyor. Bugün şehrin simgesi olan köprü araç trafiğinde de kapalı. Türkiye’nin en güzel köprülerinden biri olan Taşköprü’yü görmek için hemen şimdi tatilinizi planlamalısınız.